How Many More 20 Julys Must Pass Before We See the Solution Is Not in Turkey? (Tr: Kıbrıslı, Çözüm Türkiye’de Değil, Bunu Görmek İçin Kaç 20 Temmuz Daha Geçmeli?)

             How Many More 20 Julys Must Pass Before We See the Solution Is Not in Turkey?

    Recently, on July 20th, we had guests from Turkey on our island to “celebrate” what they call the ‘Peace Operation.’ The President of Turkey, the head of his coalition party, and even the leader of the main opposition party were here to commemorate a day that is painful for Cypriots—the beginning of our country’s division. Despite our assertion that “there are no celebrations in sorrow,” they came and held their festivities. They claim to have brought “peace” to Cyprus, even though it involved bloodshed, countless lost lives including Turkish citizens who left their families to come here to fight , and the forced displacement of people, For them, this is ‘peace’ worth celebrating.

    Furthermore, Özgür Özel, in a joint statement with the main opposition party in the north side of Cyprus, CTP, declared, “we did not annex the entire island, so this operation is a ‘peace’ operation.” This is a rather tragically funny confession, implying that they only annexed half the island. Are they acknowledging their occupation in Cyprus? It seems they are finally beginning to speak in terms recognized by international law. Moreover, with this statement, are they suggesting that the Greek Cypriots should be grateful they didn’t occupy the whole island? So, are they saying that they could have taken Larnaca, Limassol and Paphos if they wanted? Does this mean our Greek Cypriot brothers should light a candle for them in Sunday services for this great ‘favor’?

    I am not surprised by these events. Özel also accepted the motion voted in the Turkish Parliament, titled “50th Anniversary of the Cyprus Peace Operation,” which states that the 'Turkish Cypriot State', should take its rightful place as an independent and equal sovereign member of the international community." This, despite being the leader of Turkey's opposition party, shows no different stance on foreign policy than the ruling party. And yes, by the way, the name of 'trnc' was changed to 'Turkish Cypriot State' without consulting any Cypriots by the Turkish Parliament. Look, look at the state that reflects the will of all Cypriots and deserves 'equal sovereignty' (!)

    All this happened alongside our CTP party, which advocates for a 'united federal Cyprus'. I wonder how CTP's president, Tufan Erhürman felt about these statements. What I am more curious about is why, despite opposing Özel’s statements, he didn’t voice his opinion. Why didn’t he say, “I stand for peace and reunification in Cyprus and reject the ‘two equal sovereign states’ thesis you voted for in the Turkish Parliament”? I don’t know. Do you?


(Published in Özgür Gazete on 23.07.2024)

***

Turkish:

Kıbrıslı, Çözüm Türkiye’de Değil, Bunu Görmek İçin Kaç 20 Temmuz Daha Geçmeli?

                Geçtiğimiz gün, 20 Temmuz’u, onlara göre ‘Barış Harekatı’nı ‘kutlamak’ için, Türkiye’den gelen konuklarımız vardı adamızda. TC Cumhurbaşkanı buradaydı, onun koalisyon partisinin başkanı, hatta ana muhalefet partisinin başkanı bile adamızdaydı. Üçü de yan yana, ayni şeyi ‘kutlamak’ için buradaydı. Kıbrıslılar için acı dolu olan o günlerin başlangıcını. Ülkemizin ikiye bölünmesini. Her ne kadar “acıların bayramı olmaz,” desek bile, geldiler ve kutlamalarını yaptılar… Neymiş efendim? Kıbrıs’a ‘barış’ı getirmişler… Kıbrıs’ta kan dökülmesi, sayısızca canların kaybedilmesi, üstelik canlarını kaybeden insanlar arasında sadece Kıbrıslıların değil, Türkiye’de ailesini, çocuğunu bırakmış ve Kıbrıs’a gelmiş kendi vatandaşlarının da olması, insanların zorla köylerinden, evlerinden göç ettirilmesi ve Kıbrıslıtürklerin uluslararası tanınmayan bir yapı olan ‘kktc’ye hapsedilmesi onlar için ‘barış’ demekmiş, bu yüzden ‘kutlamak’ gerekliymiş…

                Tüm bunların yanında Özgür Özel, buradaki ana muhalefet partisi CTP ile yaptığı ortak açıklamasında “adanın hepsini ilhak etmedik, bu yüzden bu operasyon bir ‘barış’ operasyonudur,” diye bir beyanda bulundu. Her açıdan oldukça trajikomik bir itiraf olduğunu söylemeliyim. Sanırım ‘adanın hepsini ilhak etmedik’ demek ile ‘yarısını ilhak ettiklerini’ kastetmiş oluyorlar. Yani artık ‘işgalci’ olduklarını kendileri de kabul mu ediyor? Onlar için iyi bir gelişme olabilir, en azından uluslararası hukukun kabul ettiğini konuşmaya başlamışlar… Bunun yanı sıra, bu cümlesiyle, adanın ‘tümünü’ işgal etmedikleri için özellikle Kıbrıslırumların onlara müteşekkir olması gerektiklerini mi ima ediyorlar? Yani isteselerdi, Larnaka’yı, Limasol’u, Baf’ı da alabileceklerini mi söylüyorlar? Kıbrıslırum kardeşlerimizin onlara karşı yaptığınız bu büyük ‘lütuftan’ dolayı Pazar ayinlerinde sizler için de birer mum dikmesini ister misiniz sayın Özel?

                Tabi ki ben bu olanlara şaşırmıyorum. TBMM’de “Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. Yıl Dönümü” adıyla oylanan “Kıbrıs Türk Devleti'nin uluslararası toplumun bağımsız ve eşit egemen bir üyesi olarak hak ettiği yeri alması daha fazla tehir edilemez,” tezkeresini Özel de kabul etmedi mi sonuçta? Türkiye’nin muhalefet partisinin lideri olsa bile, dış politika konusunda iktidar partisinden farklı bir görüş benimsemiyor… Evet, hiçbir Kıbrıslı’ya danışılmadan ‘kktc’nin adı da TBMM tarafından ‘Kıbrıs Türk Devleti’ olarak değiştirilmiş bu arada. Bakın be, koskoca Kıbrıslıların iradesini yansıtan, ‘eşit egemenlik’ hak eden devlete bakın (!)

Üstelik tüm bunlar ‘birleşik federal Kıbrıs’ istediğini söyleyen partimiz CTP’nin yanında söylendi. Tufan Erhürman’ın tüm bu sözler karşısında nasıl hissettiğini çok merak ediyorum.  Ondan daha da fazla merak ettiğim şey, kendi görüşlerine zıt düşmesine rağmen neden Özel’in bu sözleri karşısında bir söz söylemediğidir aslında. Neden çıkıp “ben Kıbrıs’ta barıştan ve birleşmeden yanayım, TBMM’de oyladığınız ‘iki eşit egemen devlet’ tezini kabul etmiyorum,” demedi? Ben bilmiyorum, sizler biliyor musunuz?  

                 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Can Federal Cyprus, Be An 'Intermediate Formula' To Unitary Cyprus? (Tr: Federal Kıbrıs, Üniter Kıbrıs’a Giden Bir ‘Ara Formül’ Olabilir mi?)

We Are Moving Away from Solving the Mixed Marriage Problem! (Tr: Karma Evlilik Sorununa Çözüm Bulmaktan Uzaklaşıyoruz!)

Sea Areas, Turkey, 'Blue Homeland,' and Cyprus (1) (Tr: Deniz Alanları, Türkiye, ‘Mavi Vatan’ ve Kıbrıs (1))